Şehirler Yutuyor İnsanı
İnsan yutan her şehirde acımasızlık ve bencillik duygularının hüküm sürdüğü açık. İnsanlığa ait olumlu duygular ise kıyıda köşede, ancak ortalık durulduğu zaman açığa çıkabiliyor. Mesela günün tüm karmaşası arasında bir fincan kahve içme fırsatını ancak yakalayabilmiş birisinin, o kısacık zaman dilimindeki devasa iç hesaplaşmasını görmek çok zor değil. O anı fırsat bilen kişi hemen ruhuna yöneliyor çünkü buna ihtiyacı var. Ruhundaki yaraları iyileştirmesi lazım, yüreğinin derinliklerine doğru ilerleyen kıymıklar temizlenmeli ki huzura erişebilsin. Belki de insan manevi olarak gayriihtiyarî böyle bir çaba içine giriyor.