Kitap Tag

Her insanın kendisine mahsus karakteri vardır. İnsan zekâsının sezdiği ancak sayılara döküp de hesaplayamadığı bir harmoni. Belki genetik özelliklerin belki de daha çok tecrübelerin yoğurduğu şekille ruhun pişirilmiş hali. Bu oluşuma dışarıdan baktığımızda müstesna hal ile o halin taşıdığı ismi birleştirerek bir insanın hakkında çeşitli hükümler veririz. Kişiyi ilk tanıdığımızda duruşu, bakışları, sözleri hayal dünyamızda yeni bir alan oluşturur. Zihnimizde ve kalbimizde o zatın ruhunun büyüklüğü kadar yer ayrılır. Her insanın ruhunun dokusu, sıcaklığı, akışkanlığı da farklıdır. Tıpkı hayatı oluşturan etmenlerin farklı halleri olması gibi.

Toplumda genelde erkek çocukları şımartılır gibi görünür. Fakat ben durumun tam anlamıyla böyle olmadığını düşünüyorum. Çocuklarının hayatın zorluklarıyla karşılaşmasını istemeyen anne babalar, hep evlatları dizlerinin dibinde otursun isterler. Hal böyle olunca da evde oturan erkek çocuğu toplum geleneklerini doğrultusunda yemek yapıp temizlik işlerine karışmaz, karıştırılmaz. Böylece iki seçenekle karşı karşıya kalır. Ya toplum standartlarında küçük bir sosyal grupla gereğinden fazla vakit geçirerek teorik eğitimden uzak sosyal bir varlık olarak hayatını şekillendirir ya da evde özel uğraşları olan asosyal bir varlık olur. İnsanlardan uzak kalmanın pozitif alanda değer kazanması da kolay iş değil. Yazarların azımsanmayacak kısmı bu mevzuda örnek gösterilebilir.